Hafta sonu bir yerlere gidip fotoğraf çekmeye günler öncesinden karar vermiştim. Sultanahmet'te düzenlenen Kahve Festivali'ni duyunca gideceğim yerler de belli olmuştu. Tadacağım kahve ve çikolataların hayali ve martılar eşliğinde vapurla Eminönü'ne geçtim. Kardeşimi beklerken ilk durağım tabii ki Mısır Çarşısı oldu. Birbirinden renkli ve ışıltılı tezgahlardan gözlerimi alamadığım için eve geldiğimde çarşıda sadece birkaç fotoğraf çektiğimi farkettim. Burada geçirdiğim vakit, hiçbir zaman bana yetmiyor...
Yiyemediğim için uzun uzun bakmakla yetindim lokumlara...
Kardeşimle nihayet buluşup sözleştiğimiz gibi ve bizi heyecanladıran Kahve Festivali'ne doğru yola çıktık. Festivalin düzenlendiği Binbirdirek Sarnıcı'na vardığımızda, gördüğümüz karşısında beklentilerimizin fazla büyük olduğunu üzülerek anladık.
Çikolatalı Türk kahvesinin tadına bakmak için beklerken...
Sonrasında yapılacak en iyi şey tramvaya binip tekrar Eminönü'ne dönmekti ki, öyle yaptık.
Yeni Cami'nin huzurlu avlusuna doğru yol alıp, bir süre gelip geçen onca insan kalabalığını izledik. Yemek yeme vaktidir deyip camiden ayrıldık.
Fındık da öğle yemeği arasında hatırımı kırmayarak bana pozunu verdi.
Finali Hamdi'de yaparak güzel geçen bu günü lezzetlendirdik.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
4 yorum:
dönüş muhteşem :)
Ah o lokumların arasında ben de olsaydım :)
Geçen hafta bende eminönündeeydim..buraları gezdim. doyamadım. Bir ankaralı olarak özlemle dolaştım..sevgiler..
Olsun Seda, en azından öyle bir gün yaşamana vesile olmuş ya bu festival...
Yorum Gönder